Ana içeriğe atla

Light ve Johan: Karanlığın Yüzleşmesi

Sahne 1: Aynalı Bir Oda - Tokyo

Light Yagami, aydınlatması tuhaf bir şekilde odaklanmış, aynalı bir odada tek başına oturuyor. Duvarlar boyunca uzanan aynalarda yansıması çoğalıyor. Light, Death Note’un sayfalarını yavaşça karıştırıyor, bir yandan da ölüm meleği Ryuk odanın köşesinde izleyici gibi duruyor. Ryuk, gözlerini Light’ın üzerinde gezdirirken, tuhaf bir kahkaha atıyor.

Ryuk:
"Yani, bu sefer kimin adını yazacaksın Light? Kendi canavarını yarattın, ama etrafta senden büyük bir canavar var. Johan Liebert... Bu isim kulağına tanıdık gelmeli, değil mi?"

Light, Ryuk’a hafifçe gülümser, ama gözlerinde bir anlık tereddüt belirir.

Light:
"Johan Liebert... Çok uzun süredir onun hakkında bilgi topluyorum. Onun izini bulmak, bir gölgeyi kovalamak gibi. Ama ben Tanrı’yım, Ryuk. Gölge bile bana boyun eğer."

Ryuk:
"Tanrı mı? Hah! Gerçekten mi? Tanrılar bile bazen korkar, Light. Johan’ı izledikçe ne hissettin? Kendi karanlığını mı gördün?"

Light, aynalardaki kendi yansımasına bakar. Aynalar, sanki farklı bir gerçekliği gösteriyormuş gibi bulanıktır. Aynadaki Light ona hafifçe gülümser, ama gerçek Light’ın yüzündeki ifade donuktur.

Light:
"Ben, insanları adaletle yöneten bir Tanrıyım. Ama Johan... o başka bir şey. O sadece kaosu ve korkuyu besliyor. Onun adı yazılacak. Ölüm onun sonu olacak."

Ryuk (alaycı bir tonla):
"Johan’ın adını yazmakla her şeyi çözeceğini mi sanıyorsun, Light? Ama ya bu sefer, sırf bir isimle her şeyi bitiremeyeceğin birine karşıysan? Belki de kendini onun yerine yazmalısın. Aynaya bak Light. O gözlerde kimin karanlığı var?"

Light’ın bakışları sertleşir, ama gözleri kısa bir anlığına tereddüt eder. Ryuk’un sözleri onu rahatsız etmiş gibi görünür.

Sahne 2: Kaderin Kalemi

Derin bir orman içinde gizlenmiş eski, terk edilmiş bir manastır. Johan Liebert, taş bir masanın üzerinde açık duran bir eski haritaya bakıyor. Masanın üzerinde dağınık bir şekilde duran belgeler ve dosyalar var; hepsi de özenle seçilmiş kurbanların geçmişini içeriyor. Johan, sessizce bu belgelerden birini incelemekte, yüzünde her zamanki soğuk gülümseme var.

Johan (düşünerek, kendisiyle konuşur gibi):
"Light Yagami. Kira. İlginç bir oyuncak, değil mi? Bir deftere isim yazıyorsun ve insanlar ölüyor. Ama... asıl ilginç olan, senin o defteri nasıl kullandığın. Korkuyu nasıl manipüle ettiğin. Tıpkı benim gibi... Ama fark şu ki, sen adalete inanıyorsun, Light. Ben ise... inanmıyorum."

Bir karga Johan'ın omzuna konar, onun kulağına bir şeyler fısıldıyor gibi. Johan kargayı usulca okşar ve konuşmaya devam eder.

Johan (kargaya fısıldar gibi):
"İnsanlar korkudan kaçar, ama korku en iyi öğretmendir. Kira adını duyduklarında, insanlar korkuyor. Ama benim adım... unutulmayı öğretiyor. Adımı bilmeden beni nasıl öldüreceksin, Light?"

Sahne 3: Tokyo'nun Sokakları - Maskeli Toplantı

Light, Tokyo'nun karanlık sokaklarında yürürken, karşısına maskeli bir figür çıkar. Bu figür, Johan’ın takipçilerinden biridir ve ona bir mesaj iletmekle görevlidir. Figür, karanlık bir şekilde gülümser ve Light’a bir zarf uzatır.

Maskeli Figür:
"Liebert size bir hediye gönderdi. Sizi karşılamaya hazırlanıyor, Light Yagami."

Light, maskeli figürü hızlıca göz ucuyla süzer, ama onunla muhatap olmaz. Zarfa odaklanır ve açar. İçinde, kanla yazılmış bir not vardır:

Not:
"Korku tanrıların bile üzerine çöker, Light. Sen mi, ben mi? Yoksa ikimiz de mi?"

Light’ın yüzünde bir anlık öfke belirir, ardından hemen soğukkanlılığına geri döner.

Light (kendi kendine, alaycı bir şekilde):
"Tanrılar korkmaz, Johan. Ama sen korkuyu bile anlamıyorsun."

Ryuk:
"Belki de gerçekten korkmuyorsun, Light. Belki sadece anlamıyorsun. Ama Johan... o seni zaten korkutuyor, farkında değilsin."

Sahne 4: Son Yüzleşme - Eski Manastır

Light, Johan'ın bulunduğu eski, terk edilmiş manastıra girer. Uzun, kasvetli koridorlardan geçerken, yankılanan ayak sesleri büyük bir sessizlik içinde boğulmaktadır. Johan, manastırın orta yerinde, dev bir vitraya karşı ayakta durmaktadır. Pencereden içeriye sızan solgun ışık, yüzüne şeytani bir gülümseme yansıtır.

Johan:
"Sonunda karşı karşıya geldik. Tanrı olduğunu düşünüyorsun, ama ben sana bir sır vereyim, Light: Tanrılar yalnızca kaosu anlamayanların hayal ürünüdür. Kaos... en saf gerçekliktir. Adalet, yanılsaman."

Light, Death Note'un sayfalarını açarak kalemini eline alır. Gözlerinde bir soğukkanlılık vardır, ama içinde bir anlık tereddüt belirir.

Light:
"Kaos... Bir hiçin yalanı. Ben düzeni sağlarım, adalet getiririm. Ve senin gibi biri... sadece benim yolumdan çekilmesi gereken bir engelsin."

Johan (gülümseyerek):
"Seni bekliyordum, Kira. Zaten en başından beri oyunun bir parçasıydın. Fakat beni öldürmeyeceksin. Ölüler korkmaz, Light."

Light (hafifçe gülerek):
"İsmini biliyorum. Gerçek adınla seni sonsuz karanlığa yollayacağım, Johan."

Light Death Note'un sayfasına Johan Liebert'in adını yazar. Zaman sanki durur. Johan’ın gözleri hala soğukkanlı bir şekilde Light’a kilitlenmiştir. Ancak beklenen hiçbir şey olmaz; Johan yere düşmez, kalbi durmaz. Light şaşkınlıkla kalemi elinden düşürür.

Light (öfkeli bir şekilde):
"Bu... bu mümkün değil! Neden ölmedin?"

Johan, her zamanki sakinliğiyle gülümsemeye devam eder. Bir adım öne çıkar ve Light’ın yanına yaklaşır, sanki onu daha da aşağıya çekmek istercesine.

Johan:
"Senin gibi bir Tanrı, her zaman her şeyi bildiğini sanır. Ama gerçeği söyleyeyim: Defterin gücü yalnızca 'gerçek adları' öldürebilir. Ben ise kendimi çoktan öldürdüm, Light. Benim adım bir hiçliğe dönüştü. Tıpkı senin de dönüşeceğin gibi."

Light’ın elleri titremeye başlar. O anda Ryuk, alaycı kahkahasıyla sahneye dahil olur.

Ryuk:
"Ben seni daha önce uyarmıştım, Light. Oyun sona erdi."

Light, dehşet içinde Johan’a bakarken bir şey fark eder: Johan’ın elinde, bir silah vardır. Soğuk, metalik sesle silahın horozu çekilir ve Johan bir adım daha yaklaşır. Silahı Light’ın göğsüne doğrultur.

Johan (sakin bir şekilde, gözleri Light’ın üzerine kilitlenmiş halde):
"Her şey, olması gerektiği gibi son buluyor, Light."

Ve bir patlama sesi yankılanır. Light’ın gözleri büyür, vücudu sarsılır ve kan göğsünden akmaya başlar. Silah yere düşerken Light, dizlerinin üstüne çöker. Elleriyle yere tutunmaya çalışır, ancak hızla gücü tükenmektedir. Yavaşça gözleri Johan’ın yüzüne kayar, ama o an anlamadığı bir şey vardır.

Light (zorla):
"Ben... ben... Tanrı'yım..."

Johan, silahı soğukkanlı bir şekilde yere bırakır. Yüzünde ne zafer ne de kibir vardır; sadece derin bir boşlukla Light'a bakar.

Johan:
"Hiçbir zaman Tanrı değildin, Light. Sadece kendi hayalinin kurbanı oldun. Gerçek olan tek şey, kaos ve boşluk."

Light yere düşerken, Ryuk sessizce ona yaklaşır ve son bir kahkaha atar.

Ryuk:
"Sonunda, senin de adını yazma vakti geldi, Light. İyi bir eğlenceydi."

Ryuk, defteri alır ve Light Yagami’nin adını yazar. Light’ın gözleri bulanıklaşır, son bir nefes alır ve o an her şey biter. Ryuk, Johan’a kısa bir süre bakar, ama hiçbir şey söylemeden uzaklaşır.

Yorumlar