Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Beynini Şahlandır: Ders Çalışmanın Gizli Kodları

En son yayınlar

Brian Leftow'un Zaman Yolculuğu Analojsiyle Teslis: Ne Ayrı Ne Gayrı

Brian Leftow’un, Hristiyanlığın en karmaşık doktrinlerinden biri olan Teslis’i açıklamak için geliştirdiği etkileyici zaman yolculuğu analojisini ele alalım. Bu analoji, “üç kişi, tek Tanrı” fikrini anlamamıza yardımcı oluyor. Bir an için zaman yolculuğu yapabildiğinizi hayal edin. Geçmişe ve geleceğe giderek bebek, genç ve yaşlı hallerinizle aynı anda karşı karşıya geldiğinizi düşünün. Bebek haliniz, genç siz değil; yaşlı haliniz de genç siz değil. Ancak, bu üç farklı hal de özünde aynı kişiyi temsil ediyor: sizi. Farklı zaman dilimlerinde, farklı formlarda var olsalar da, hepsi aynı varlığa aittir. Bu durum, Hristiyanlığın Teslis anlayışındaki farklı kişiliklerin birliğini anlamamıza yardımcı olur. Zaman yolculuğu yaparken, bebek halinizle genç haliniz arasında bir etkileşim yaşadığınızı düşünün. Bebek haliniz, hayatın ilk dönemlerindeki saf, masum bakış açısını temsil ederken; genç haliniz, bu deneyimleri ve öğretileri biriktirerek olgunlaşan, hayata daha fark...

Light ve Johan: Karanlığın Yüzleşmesi

Sahne 1: Aynalı Bir Oda - Tokyo Light Yagami, aydınlatması tuhaf bir şekilde odaklanmış, aynalı bir odada tek başına oturuyor. Duvarlar boyunca uzanan aynalarda yansıması çoğalıyor. Light, Death Note’un sayfalarını yavaşça karıştırıyor, bir yandan da ölüm meleği Ryuk odanın köşesinde izleyici gibi duruyor. Ryuk, gözlerini Light’ın üzerinde gezdirirken, tuhaf bir kahkaha atıyor. Ryuk: "Yani, bu sefer kimin adını yazacaksın Light? Kendi canavarını yarattın, ama etrafta senden büyük bir canavar var. Johan Liebert... Bu isim kulağına tanıdık gelmeli, değil mi?" Light, Ryuk’a hafifçe gülümser, ama gözlerinde bir anlık tereddüt belirir. Light: "Johan Liebert... Çok uzun süredir onun hakkında bilgi topluyorum. Onun izini bulmak, bir gölgeyi kovalamak gibi. Ama ben Tanrı’yım, Ryuk. Gölge bile bana boyun eğer." Ryuk: "Tanrı mı? Hah! Gerçekten mi? Tanrılar bile bazen korkar, Light. Johan’ı izledikçe ne hissettin? Kendi karanlığını mı gördün?" Light...

Derinlikten Yoksun Sorgulayıcılar: Felsefi Yüzeyin Ötesine Geçemeyenler

Size Nietzsche’yi yanlış anlayıp ona tapanlardan başlayarak, Stoa felsefesini mastürbasyon aracı gibi kullananlara, Camus ve Sartre'a kul olanlardan iki üç felsefe kitabı okuyup depresyonda olduğunu iddia edenlere, Freud'un kuramını sadece cinsellikten ibaret sananlara kadar, felsefi derinlikten yoksun her türlü düşünce tarzını yerle yeksan edeceğim. Öncelikle Nietzsche’ye gelelim. Bu adamın söylediği her kelimeyi bir kutsal kitap ayeti gibi alıp, adeta bir peygambermiş gibi ona tapanlar var ya, siz! Nietzsche’nin "Tanrı öldü" lafını duymuşsunuz, ama anlamamışsınız. Nietzsche’nin tanrıyı öldürdüğü yok; o, insanın kendi yarattığı sahte tanrıları, otoriteleri ve değer sistemlerini sorgulayıp yıkmasını istiyordu. Bu cümleyi manşetlere taşıyıp, altına “Nietzsche büyük adam” yazanlar, sanırım şunu kaçırdınız: Nietzsche, bağımsız düşünceyi, bireyselliği ve güç iradesini savunuyordu. Kendi başınıza düşünemeyip, Nietzsche’nin sözleriyle kendinizi kandırmanız, Nietzsche’ye ...

Beynin Aşk İksiri: Kimyasal Çılgınlık

Aşk, bilimsel olarak kimyasal bir tepkimedir, ama bu tepkimenin sonuçları ve etkileri üzerinde durduğumuzda işin içine fazlasıyla insani duygular girer. Peki, aşkın bu kimyasal tepkimesi nasıl işler ve bu süreçte biz insanlar neler yaşarız? Gelin, bu konuyu biraz anlatayım size. Kimya Barında İlk Kıvılcım Bir gece bara gittin, kafayı çektin, gözlerin karşı barda oturan çekici bir tipe takıldı. İşte o an, beynin kimyasal kokteylini hazırlamaya başlar; dopamin, serotonin, oksitosin… Hepsi devrede. Dopamin beynin ödül merkezini harekete geçirir; "Oh lan, bu tam bir şampanya etkisi" der. Serotonin ruh halini dengeler; "Bu doğru karar, s*ktir et, devam et" der. Oksitosin ise bağlanmayı sağlar; "Bu kişiyle uzun vadeli bir iş olabilir, belki de hayatının aşkı" diye fısıldar. Tam anlamıyla bir kimya laboratuvarında deney yapar gibisin. Laboratuvarda Aşkın Formülü Bu kimyasalların hepsi, tıpkı bir laboratuvar deneyindeymiş gibi bir araya gelir. Ama lanet olası ...

Saitama'nın Varoluşsal Bunalımı: Bir Yumrukta Anlam Kaybı

Saitama, tam anlamıyla "tek yumrukta bitiren adam". Ama bu herifin yumruğu sadece fiziksel değil, ruhun ta derinliklerine inen bir darbe! Düşünsene, her dövüşte galibiyet cepte ama zaferler ona sadece boş bir kabuk bırakıyor. Adeta dev bir boşluğun ortasında yankılanan bir çığlık gibi, yankılanıyor ama duyulmuyor. Deep Sea King ile olan dövüşünü hatırla. O yaratık, yağmurun altında terör estirirken herkesin umudu tükenmişti. Saitama geldi, tek yumruk attı ve her şey bitti. O an, sadece Deep Sea King'in değil, Saitama'nın içindeki mücadelenin de sona erdiği bir andı. Ama bu zafer bile halk tarafından tam anlamıyla takdir edilmedi. Onun kahramanlığı, yanlış anlaşılmalar ve iftiralarla gölgelendi. Millet, Saitama'nın başarılarını manipülasyon ve düzenbazlıkla elde ettiğini sandı. Adam zaferin acı tadını tek başına içiyor, halkın alkışları yerine şüphelerin ve yargıların yankılarını duyuyor. Rezalet! Nietzsche'nin Tanrısına Yumruk: Varoluşsal Kriz Nietzsche...

Çoklu Kişilik Bozukluğu: Alterler ve Zihnin Sırları

Size çoklu kişilik bozukluğu, yani dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) hakkında bilgi vereceğim. "Çoklu kişilik bozukluğu" kulağa bayağı havalı geliyor değil mi? Ama aslında oldukça karmaşık ve ilginç bir konu. Bu konu, filmlerde ve dizilerde sıkça dramatize edilen, ancak gerçekte çok daha derin ve karmaşık olan bir mesele. Hadi gelin, beynimizin bu iç yüzüne bir göz atalım. Çoklu Kişilik Bozukluğu Nedir? Çoklu kişilik bozukluğu, bir kişinin birden fazla kimliğe sahip olması durumudur. DSM-5'e göre, bu bozukluk, kişinin en az iki farklı kimlik veya kişilik durumu sergilemesi ile karakterizedir. Düşünsenize, bir gün kendinizi Tyler olarak uyanmış buluyorsunuz, ertesi gün ise Durden olarak kahvaltı ediyorsunuz! Bu durum genellikle çocuklukta yaşanan ağır travmalar sonucu ortaya çıkar. Beyin, bu travmatik deneyimlerle başa çıkmak için farklı kimlikler geliştirir ve bu kimlikler arasında geçişler yaşanır. Belirtiler ve Tanı  Çoklu kişilik bozukluğunun belirtileri oldukça ...